Tarihsel olaylar ne kadar geniş çaplı ve geniş kesimleri etkiler halde olsa da, bu olayların temelinde bireyler de vardır. Geçmişte yaşanmış tarihi de bireyler yazar. Tarihçi her ne kadar nesnel olursa olsun, son kertede bir bireydir ve bireysel özellikleri; biyografisi, toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel, etnik vb. koşulları yazmakta olduğu tarih anlatısını etkiler. Bu açıdan yaklaşıldığında, tarihe eleştirel ve çoğul açılardan bakabilmenin de, barışa hizmet edecek bir tarih dilini kurmanın da temel gerekliliklerinden biri, okumakta olduğumuz tarihsel anlatıların bizden önce yaşamlarını tamamlamış ya da halen yaşamakta olan bizim gibi insanlar tarafından yazıldığının farkında olmaktır.